LALELİ KEŞİF VE KENTSEL İNFOGRAFİK ATÖLYESİ ÇALIŞMA SÜRECİ
İstanbul Tarihi Yarımada’daki kapsayıcı yayalaştırma çalışmalarının paralelinde, İBB Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Ulaşım Planlama Müdürlüğü ve Şehrine Ses Ver işbirliği ile Ordu Caddesi ve çevresine yönelik düzenlenen Laleli Keşif ve Kentsel İnfografik Atölyesi, ekip çalışmaları ile sürüyor. Atölye çalışmaları, alana kentsel tasarım projesinin uygulanması öncesinde, alandaki kullanımları görmek, potansiyelleri ortaya çıkarmak ve hareketliliği ölçmek gibi ihtiyaçlar üzerine, “alanı ve kullanıcıları tanımak” temalı olarak yapılıyor.
19 Şubat – 6 Mart 2022 arasında yapılan atölye çalışmalarına, çeşitli deneyim ve uzmanlık alanlarına sahip kişiler başvurarak yürütücü ekip tarafından seçildi.
Atölyede çalışılacak odak konular ve alt başlıklar, paydaşlar ile birlikte şu şekilde oluşturuldu:
- YAPISAL DEĞİŞİM
Ekonomik, sosyal dönüşüm
Sosyo-kültürel dönüşüm
- KÜLTÜREL MİRAS
Somut kültürel miras öğeleri
Somut olmayan kültürel miras öğeleri
Kültürel peyzaj
- KENTSEL HAREKETLİLİK
Ulaşım sistemlerinin dönüşümü
Yolculuk türleri ve ilişkileri
Rotalar ve kesişimler
Karşılaşma alanları & etkileşimler
- ERİŞİLEBİLİRLİK
Mahalledeki kullanıcı profilleri
Ulaşımda ve kullanımda çeşitlilik
Kamusal alan ve mekanların güncel kullanımı ve erişim
Alandaki kapsayıcılık durumu
Laleli’de türetilen katmanlar üzerinden anlatılan konulardaki bütünleşik bağlantılar, alanın çeşitli dönemlerden süregelen omurga işlevinin alan oluşumlarına katkısı ve dönüşümleri tartışıldı. Alınan ana plan kararları ile bölgede yaşanan alan kullanımı ve kot değişimlerinin uzun vaadede gözlemlenen kullanım etkileri değerlendirildi. Kültürel peyzajın alanın değeri ve kültürel miras ögeleri ile ilişkileri anlatıldı. Ordu Caddesi ve çevresinde trafiğin kapatılması ile değişen hareketlilik ve kullanıcıların tepkisi üzerinde duruldu. Bu kapsamda, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim görevlileri Prof. Dr. Hüseyin Kahvecioğlu’nun ve Zeynep Yazıcıoğlu Halu’nun eşlik ettiği alan gezisi yapıldı. Gezide, Roma döneminden Cumhuriyet Dönemine, değişen kentsel dokular,kullanımlar ve yapıların kentle kurdukları güncel ilişkiler gözlemlendi. Atölye katılımcıları atölyenin ilk gününde Laleli’ye yapılan teknik gezi ile alanı yerinde gözlemlemeleri sağlanmıştır. İlk günün sonunda katılımcılar çalışma konularını ve çalışma arkadaşlarını seçerek altı ekibe ayrıldı. Farklı konularda çalışan altı ekip konseptlerini ortak tartışmalarla belirleyerek çalışmalarına başladı. Atölye süresince yürütücüler ve konuk uzmanlar tarafından sunumlar, paylaşımlar ve yönlendirmeler yapılarak ortak çalışma diline katkı yapıldı.
Veri toplama ve infografik araştırma yöntemleri yürütücüler tarafından aktarıldı. Etnografik araştırma yönteminin alan araştırmalarındaki katkıları paylaşıldı. Atölye ekipleri, alanın kullanıcıları ve kent dokusu ile yakın şekilde çalışarak veri topladılar ve etnografik araştırmalardan faydalandılar. İBB Ulaşım Dairesinden Ana Plan uzmanları çalışmaya katılarak Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Vizyon Planının sürecini ve sonuçlarını aktardılar. Bu süreçte yapılan ortak sunumlar ile ortaya çıkan araştırmalar ve hikayeler ile mayalanan kentsel infografikler oluşturulmaya devam ediyor. Üç hafta süren atölye, hafta sonu yapılacak odak çalışmaları ile yürütücüler ve sunumlar eşliğinde kolaylaştırılıyor. Alan çalışmalarını ve araştırmalarını en doğru ve etkili biçimde anlatmak için görselleştirme çalışmalarını sürdürülüyor. Atölyelerin sonunda alanda kurulacak mekan yaratma/place making uygulamaları ve etkileşimli paneller ile insanlara yayalaştırma deneyimi yaşatılması ve kullanıcıların bu uygulamalara yaklaşımlarının öğrenilmesini amaçlanıyor. Planlanan kentsel infografiklerin, tarihi, yapısal, sosyo-kültürel katmanları oldukça yoğun olan alanda yayınları yapılarak, sonraki aşamada açık ve taktiksel şehircilik uygulamalarıyla güçlendirilmesi yöntemi ile Tarihi Yarımadadaki sürdürülebilir, kapsayıcı hareketlilik zeminine yol açılması hedefleniyor.
Oldukça keyifli bir paylaşım ortamında süren çalışmalar, sunum ve paylaşımlar ile kamuoyuna duyurulacak. 6 Mart 2022’de yapılması planlanan sunumlar ve tartışma forumuna etkinlik kaydı yaparak katılabilirsiniz. Etkinlik kaydı için: https://www.meetup.com/tr-TR/Zemin-Istanbul/events/284350018/
TABU ekibini oluşturan Dila Karaş, Doğukan Kurt ve Simay Karadoğan, Laleli’deki çok katmanlılık ve algı üzerinde çalışıyorlar.
“Ekip, adının anlamını insan davranışlarının belli alanları ya da belli normlarla ilişkili olarak kutsal ve dokunulmaz olarak tanımlanmış oldukça güçlü sosyal yasaklar olan “TABU” kelimesinden almaktadır.
Projemizde ilk hafta anlatılanlardan ve alan gezimizden yola çıkarak Ordu Caddesi’ni incelemeye karar verdik. Başta Laleli’nin dünden bugüne değişen mimari katmanlarını cephelerde okumak üzere çalışmamızı adlandırsak da, Ordu Caddesi’nin her iki tarafını ikinci bir alan gezisi ile dolaşarak oradaki hikayeyi de keşfetmek istiyoruz. Cadde üzerinde gerçekleştireceğimiz bir günlük gezi sonrasında gördüklerimizden ve konuştuğumuz kişilerden yola çıkarak aldığımız notlarla, bir sonraki hafta için bir sunu hazırlamayı umuyoruz. Edindiğimiz bilgilerin atölye süreci içerisinde bize yol gösterdiği kanısındayız. Daha sonra yoğun araştırma süreci ile verileri temizleyerek bilgiye dönüştürmeyi ve bunları uygun bir dilde görselleştirmeyi hedefliyoruz. Nasıl bir görsel teknik uygulayacağımız konusunda ayrıca çalışıyoruz.
Alan Notlarımız: 25 Şubat 2022
16 Ağustos 2021 itibarıyla Ordu Caddesi’ne 10:00 – 21:00 saatleri arasında, sadece lojistik amaçlı araçlar, turizm araçları ve taksiler giriş-çıkış yapabiliyor. Trafiğe kapalı olan saatler içerisinde dolaşmayı ve caddeyi gözlemlemeyi planlıyoruz.
Ordu Caddesi’nin ana kullanıcı, alışverişe gelen kişiler, semtte çalışan esnaf ve göçmen işçiler, (İstanbul Üniversitesi) öğrencileri ve turistler olarak düşünülebilir. Ordu caddesinin miras ögeleri ile ilgili haritalama ve silüet çalışması, bize anlatılan sunumlarda yer almaktaydı. Soyut miras ögelerinin ve cadde üzerindeki nirengi noktalarının da incelenebileceğini düşünüyoruz.
Laleli 1980’lere kadar orta ve üst sınıfların ikamet ettiği bir mahalle iken, onu günümüzde nelerin, nasıl bu kadar değiştirdiğini mimari bir bakış açısı ile yorumlamak istiyoruz. Bu sebeple hızla mekansal olan Ordu Caddesi’ni, cadde üzerinde yer alan binalarla ve oradaki kullanıcıların düşünceleri ile harmanlayarak bir araştırma gerçekleştirmeyi umuyoruz.
Hedef kitlemizi “yerli turistler” olarak belirledik. Alanda nitel araştırma yöntemini kullanacağız. Nitel araştırmada; gözlem ve doküman analizi, veri toplama gibi yöntemler kullanılıyor. Aynı zamanda etnografik inceleme ile caddedeki kullanıcıları gözlemlemeyi hedefliyoruz. Kullanıcıların yaşam deneyimlerini öğrenmeyi önemsiyoruz. Katılımlı ve katılımsız gözlemlerin yanında, kullanıcılar ile görüşme yapmak bir yandan da kaynak araştırması yapmak yerinde olacaktır. Edindiğimiz verileri daha önce de belirtildiği gibi raporlayarak, bazı detayları daha anlaşılır kılarak sunuya dönüştürmek, ikinci hafta hedeflerimiz arasında.
APPA ekibini oluşturan Deniz Sema Mergen, Melike Şengül, Dilara Karaman, kullanıcı profilleri ve erişilebilirlik üzerinde duruyorlar.
Aidiyet alt başlığında buluşturdukları İstanbul Üniversitesi Öğrencileri ve göçmen halkın, Ordu Caddesindeki Yayalaştırma Projesi öncesi ve sonrasında kullandıkları rota verilerini topladıktan sonra, Ordu Caddesinin “Görünmez Duvar” metaforuyla incelenmesini hedefleyen ekip, alan araştırmaları, görüşmeler ve anketler yaptılar.
“ Konu anlatımlarından sonra gittiğimiz alan gezisinde Ordu Caddesinin konumunun düşündüğümüzden daha derin olduğuna karar verdik. Caddenin her iki tarafının da farklı sosyo-kültürel kesimleri barındırdığını gözlemledik. Yaptığımız bireysel gözlemlerden sonra atölyede konu başlıklarını seçerken üçümüzde “Erişilebilirlik/Kullanıcı Profilleri” başlığının Laleli’de yaptığımız gözlemler sırasında düşüncelerimizle paralel bir konu olduğunu düşünüp, bu başlık üzerine yoğunlaştık. Grup olarak bir araya geldikten sonra bireysel düşüncelerimizi, dikkatimizi çeken unsurları, olası problemleri ve bunların çözümlerini birbirimizle paylaştık. Belirli anahtar kelimeler seçip onlar hakkında beyin fırtınası yaptık. Yaptığımız birbirinden farklı yorumlar konu hakkında farklı bakış açılarımızı ortaya çıkardı. İlk olarak Ordu Caddesinde bulunan İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin Yayalaştırma Projesinden önceki ve sonraki rotalarını erişilebilirlik üzerinden inceledik. Daha sonra ise caddenin diğer tarafında bulunan yoğun nüfuslu göçmen kesimi incelemelerimize dahil ettik. Ordu Caddesinin iki tarafında bulunan kullanıcı profillerini “aidiyet” kavramı üzerinden değerlendirdik. Bu değerlendirmeyi yaparken göçmenleri Laleli’ye gelip yaşadıkları yere olan aidiyet hissi ile öğrencilerin Laleli’ye gelip okudukları yere olan hislerini odak olarak aldık.”
SAMANYOLU ekibini oluşturan, Ceren Balmumcu, Pınar Melis Çetingöz ve Şaziye Ceyhan alandaki kültürel miras ve kentsel rotaların ilişkisini geliştiriyorlar.
“İstanbul için önemli semtlerden biri olan Laleli’nin yayalaşma sürecinde yer almanın ve farklı disiplinlerden insanların bir araya gelerek İstanbul’un görünmez bir parçası olan bu alan için birlikte çabalamasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda bir araya gelen değerli uzman yürütücülerin ve katılımcıların, atölyenin ilk haftasında motive edici bir atmosferde toplanması ve sanki birbirimizi uzun yıllardır tanıyormuş gibi saygı çerçevesinde ve özgürce alanda fikir alışverişlerinde bulunabilmek bizleri konforlu ve üretmeye yüreklendirici hissettirdi. Bu topluluğun, İstanbul ve ileride gerçekleşecek projeler için çok umut vadedici bir altyapı oluşturduğunu düşünüyoruz. Hafta sonu dinlediğimiz sunumlar ve bir arada gerçekleştirdiğimiz beyin fırtınaları sonucunda, Laleli bölgesinin sorunlarını daha iyi kavradığımızı fark ettik. Farklı disiplerin bakış açılarından beslenerek atölye sürecinde nasıl bir yol haritası çizeceğimizi anlamış olduk. Bu atölyede yer aldığımız için Samanyolu ekibi olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz 🙂
Samanyolu ekibinin çalışma konusu Laleli kültürel miras ögeleri ve bu ögelerin yayalaşma projesi ile birlikte görünürlülüğünü saptamak ve tarihi yarımadadaki kültür rotalarına entegre yollarını keşfetmektir. Laleli kimin? Kimin Lalelisi? sorusundan yola çıkarak belirlediğimiz hedef kitlemiz, yerel ve yabancı turistler. Laleli ile ilgili makale,tez, kültür envanteri veritabanı ve ilgili arşivlerden bilgiler elde edilecektir. Ayrıca alanı hafta içi gündü, akşam ve haftasonu olmak üzere üç farklı saatlerde ve günlerde ziyaret ederek, alandaki yerli ve yabancı turistlerin beklentileri, alanı deneyimleme şekilleri gözlemliyoruz. Turistler ile konuşularak Ordu Caddesi’nin geçirgenliğini ve caddenin kültürel ögelerine kullanıcıların erişilebilirliğini anlamaya çalışıyoruz.
NEXUS ekibini oluşturan Ahmet Bilal Kuru, Buse Gürsoy ve Kübra Bıyuk Öksüz, alanda mikromobilite ve hareketliliği anlamak adına görüşmeler yapıyorlar.
“Bir mimar, bir şehir plancısı ve bir siyaset bilimci-bisikletçinin ekip olarak buluştuğumuz Laleli Keşif ve İnfografik atölyesinde, sürdürülebilir kentsel hareketliliğin sağlanarak yaşanabilir mekanlar üretme çabasına katkı sunmak hedefiyle yola çıktık. Alandaki gözlemlerimiz doğrultusunda, yayalaştırma projesi sonrasında alanda tanımsız hareket rotalarının oluştuğunu tespit ettik. Dünyada gelişen ve değişen yeni ulaşım paradigmasında, ulaşım davranışlarının değişebileceğinin farkındalığını kazandırılarak Laleli yayalaştırma projesinin potansiyelinin ortaya çıkarılması gerekliliğini tespit ettik. Bu doğrultuda Laleli’de mevcut hareketlilik çeşitliliğinin neler olduğuna odaklanıp, alanda mikro hareketlilik çeşitliliğini tespit etmeye çalıştık. Alandan veri toplama girişimlerimizi özellikle Ordu Caddesi ve onu besleyen akslarda gerçekleştirdik. Yöntem ise nicel açıdan mikro hareketlilerin sayımı ve nitel açıdan kullanıcıların yayalaştırma hakkındaki görüşleri ve alanı kullanma biçimlerini anlamaktır. Bu incelemedeki hedef kitleyi skuter, bisiklet, motosiklet ve el arabası ile yük taşıyan kullanıcılar olarak belirledik. Daha sonra da kullanıcıların hangi ulaşım aracını, hangi sebeplerle kullandığını ortaya çıkarmaya çalıştık. Esnafın alana nasıl ulaştığı öğrenmeye çalıştık. Bunoktada alanın yayalaştırılmasının ön plana çıkarılması adına atılabilecek potansiyel taşıyan adımlar olduğu belirledik. Yapılan birincil kaynak taraması ve saha gözlemlerinin ardından Laleli’nin şu anki durumu trafiği kapatma olarak karşımıza çıktı. Sürdürülebilir kentsel hareketliliğin mekânda sağlanması için mikro ölçekli araç kullanımına yönelik rotalar belirlenerek kullanımı teşvik edecek, düşük karbon salınımı hedefine yaklaşmayı sağlayan, yaşanabilir mekân yaratmayı hedefleyerek neler yapabileceğimizi planladık. Dünyada son zamanlarda yaygınlaşan ve aktif eğitim modeli olarak değerlendirilen atölye çalışmasının hepimize farklı bakış açılar kazandırması, birçok meslek disiplinin ortaklaşa çalışması ve yerel halkla temasa oldukça fazla önem vererek katılımcı bir sürecin yakından tanıklık edilmesine olanak sağlaması oldukça dikkatimizi çekti.
PATİKA ekibini oluşturan Gözde Önen, Mina Çelik, Muazzez Belkıs Goncaloğlu, kapsayıcı bir bakış açısıyla, farklı kullanıcı gruplarının Laleli Bölgesindeki rotalarına yönelik çalışıyorlar.
“Alandaki keşif sırasına Laleli’nin yayalaştırılması geçiş sürecinde yaşanan eksiklikler, yayaların trafiğe kapatılan yolu kendilerine ait hissetmeyerek kaldırımları tercih etmesi, kullanıcı gruplarındaki etnografik çeşitlilik, alanın yarı görünmez tarihi dokusu, çoğu noktada görünmez bir duvar varmışçasına yanyana olan iki nokta arasındaki iletişimsizlik ve erişimsizlik ilgimizi çeken noktalar oldu. Grup olarak kısa bir süreliğine beyin fırtınası yapma fırsatımız oldu. İlk gün sonunda yaptığımız çıkarımlarda gördük ki; Laleli, içerisinde çok fazla kesişimi ve çeşitliliği barındıran bir alan olma özelliğine sahip. Alanda birbirinden bağımsız grupların farklı amaçlarla bölgeyi kullanımı söz konusu.
Bu gözlemler sonucunda “kapsayıcılık, kesişim noktaları, kültürel çeşitlilik, yönlendirme, hareketlilik ve çakışmalar/yoğunluk” anahtar kelimelerinden yola çıkarak, bölgedeki çeşitli personaların kullanım nedenleri ve amaçları üzerine bir araştırma planı oluşturduk. Bu çalışma ile kesişme noktaları, görünmez noktalar, kaçınılan yerler, tercih edilen yer ve güzergahların tercih edilme nedenleri, yoğunluk bölgeleri ve toplu taşıma tercihlerine ulaşmayı hedefliyoruz.
Bu amaçlarla Patika ekibi içerisinde iş bölümü yapılarak süreçteki yöntemler listeledik. Alandaki kişilerle röportaj ve anket yapma, gözlemle alandaki farklı etnik grupları tanıma, haritayla kullanımları görselleştirme, video ve fotoğrafla alan kullanımını tanımlama ve çakışan alanların tespiti gibi yöntemler seçerek çalışmaya başladık.
MOTUS ekibini oluşturan Aleyna Gebiç, Kübra Türk ve Sümeyye İşbilir, alan anketleri ile insanların Laleli’ye geliş ve gidiş rotalarını tespit ederek, alan içindeki hareketliliği besleyici noktalar geliştirmek üzerinde duruyorlar.
“ Laleli’den nereye giden bir tramvaydayız? Laleli Keşif ve Kentsel İnfografik Atölyesi, katılımcısı olmaktan büyük heyecan duyduğumuz bir çalışma grubuyla bizleri karşıladı. Atölye çalışmalarımızı sürdürdüğümüz günler süresince, Laleli’yi ve alanlarındaki donanımlarını bizlerle paylaşmaktan çekinmeyen kolaylaştırıcılarla alanı keşfetmek üretim ortamını besledi. Bununla beraber, Laleli’nin farklı katmanlarını açığa çıkarma şansını Laleli’ye ve dolayısıyla biz katılımcılara veren çalışmayla beraber faydalı bir süreç geçireceğimizden emin olduk. Alandaki yürüyüşümüz boyunca neler gördüğümüzü ve bunları hangi alt başlıklarla bir araya getirebileceğimizi tartıştık ve not ederek yolculuğumuza devam ettik. Ordu caddesi boyunca görünmez bir sınırı oluşturan tramvay yolunu, bu sınırı geçince beliren farklı kullanıcıları hafızamıza kaydederek ilerlemeyi uygun gördük. Bu anlamda yerin bize verdiği kuvvetli ipuçlarını kullanmak, yeri bir aktör olarak görmek bizler için oldukça kıymetli oldu. Günlük hayatta gözden kaçan, fark edilmeyen, fakat bir diğer yandan oldukça kırılgan olan değerleri çalışmamıza dahil etmeyi uygun gördük. Dahası, mekan üretiminin toplumsal arka planının bilinmezliğini kırmak, somut bir sınırın fiziki karşılığının dışında kullanıcı zihninde yarattığı sınır algısına nasıl etki ettiği gibi soruları kendimize sorduk. Bu tür çarpıcı karşılaşmalar için çözüm yaratırken nelerden yola çıkılması gerektiği, hangi soruları, kimlere ve ne zaman sormamız gerektiği gibi konularda tartışmalarda bulunduk. Kime ait olduğu belli olmasa da, bizim ilişkilerimizi sağlayan boşlukların varlığı, yokluğu ve bunların kimler tarafından nasıl değerlendirdiği önemli olan diğer sorularımızdandı. Yaptığımız tartışmalar ve keşif gezisinden sonra, alanda kullanıcılarla yapacağımız görüşmeleri bir yöntem olarak kullanarak, Laleli hakkında derlemeyi hedeflediğimiz çalışmamızı ele alabileceğimizi düşündük. Bu anlamda, profil belirleme, alandaki dolaşım, alana ulaşım, ulaşımın türü gibi başlıkların altını doldurabilecek birtakım sorular dizisi hazırladık. Alandaki hareket odaklarında, farklı zaman dilimlerinde kullanıcı profillerini ve hareketlerini gözlemleyerek bunları aktaracağız. Hareketin dağıldığı ve toplandığı, hareket odaklarının konumsal tespitiyle birlikte çalışma sürecimizde ilerlemeyi hedefliyoruz.”
Yürütücülerin konu üzerine değerlendirmeleri ve yönlendirmeleri ile sürecin gelişimi
Atölye kentsel tasarım, antropoloji, kültürel miras, infografik, medya tasarımı uzmanlık alanlarından altı kişilik yürütücü ekip tarafından yürütüldü. Yürütücüler atölye ekiplerine yaptıkları sunumlar ile çalışmalarına kaynak olacak bilgi ve yöntemi aktardılar. Katılımcılar, atölyede sağlanan demokratik ortamda çalışmalarını tartışarak çalışmalarına yön veriyorlar. Bu aşamada, yürütücüler de kendi uzmanlık alanlarına göre ekiplere fikirlerini söyleyerek onların doğru verilere ulaşmaları ve araştırmalarını doğru anlatmaları doğrultusunda yönlendiriyor.
Ekipler atölyenin başlangıcıyla birlikte alanda gözlem yapmaya ve veri toplamaya başladı. Bu amaçla Laleli semtinin kullanıcılarını anlamak, kentsel hareketliliği gözlemlemek, kentsel mekanı anlamak hedefiyle çeşitli anketler, mülakatlar ve gözlemler gerçekleştirdiler. Birçok farklı etnik kökenden insanın kullandığı ve farklı fonksiyon alanlarının oluştuğu Laleli semtinde sosyal araştırma yapmanın zorluğuna rağmen toplamda üç yüzden fazla kişiye ulaşılarak semtteki kentsel hareketlilik hakkında veri toplanıyor. Diğer taraftan yerleşimin tarihçesi ve kültürel mirası araştırılarak bölgenin günümüzde çok fazla algılanmayan kültürel miras değerleri vurgulanıyor. Ekipler elde ettikleri verileri infografik yöntemi ile en etkili şekilde görselleştirmeye çalışıyorlar. Bu görselleştirme çalışmalarında çok fazla teknik bilgiye boğulmadan, verilerden yola çıkan hikayelerin, çarpıcı, stratejik ve etkili biçimde anlatılması konusunda ekipler yönlendiriliyor.