APPA ekibi, alan incelemelerinin ardından, Laleli’yi aidiyet meselesi ile ele almaya karar verdiler. Geçici kullanım ile ilişkilenme kuran iki kategori olarak öğrencileri ve göçmenleri ele alarak, alanda birebir görüşmeler yaptılar. Görüşmeleri ve sonucunda, bu iki kullanıcı grubunun rotalarını, Ordu Caddesi’nin böldüğünü, ortak kullanım yeri olarak sadece Tramvayın kaldığını keşfettiler ve bu duruma düğüm olarak metafor kazandırdılar. Sosyal olarak grupları bölen görünmez bir duvar niteliğindeki Ordu Caddesi, aynı zamanda farklı grupların tek karşılaşma noktası. Öneri soruları da; alandaki yayalaştırma çalışmalarında bu gibi düğümler atılarak sosyal etkileşim sağlanabilir mi?...

SAMANYOLU ekibi, kültürel mirası odaklarına alarak inceledikleri Laleli Bölgesinde, alandaki önemli yapıların Tarihi Yarımada ile ilişkisini araştırdılar. İncelemelerinde, yapı gruplarının bölgedeki birçok rotaya değmesine rağmen, gereken görünürlüğe sahip olmadığında birleşen ekip, tematik rotaların çıkarılarak buraya bağlanmasını öneriyorlar. Kültürel rotalar ile Laleli semtinin görünürlüğünün artacağını ve rotaların, tarihi dokusunu kaybetmekte olan semtin korunmasına katkı sağlayacağını gördüler. Yarımadadaki su, Bizans, ticaret, külliye gibi rotaların, Laleli’deki ilgili kültürel yapı ve değerlere eklemlenmesiyle semtin çok katmanlı kültürel yapısı vurgulanabilir mi?...

NEXUS ekibi, Laleli’yi “mikromobilite” teması altında incelediler. Bu kapsamda alandaki mikromobilite araçlarını ve semtte yaygın olarak kullanılan el arabalarının kullanıcıları ile görüşmeler gerçekleştirdiler. Görüşmeler sonucunda hangi aracın ne oranda ve hangi güzergahta ne amaçlarla kullanıldığını ortaya çıkardılar. Elde edilen güzergah ve kullanım bilgisine göre, görselleştirdikleri rotalarda bağlantı noktalarının bu araçlara göre yoğunluk haritalarını çıkardılar. Skuter ve hamalları, Laleli, Yenikapı, Aksaray, Beyazıd, Eminönü, Fatih ve Çemberlitaş sarmalında, yoğunluk izleriyle haritaladılar. Ekip yol güvenliğinin sağlanması ile “her iki esnaftan birinin skuter veya bisikleti tercih edebileceği” gibi çarpıcı sonuçlara ulaştılar. Yayalaştırma sürecinde...

MOTUS ekibi, alanda uyguladıkları anket ile kişilerin geliş ve gidiş rotalarına odaklandılar. Bunu harita üzerinde işlediklerinde, üst üste gibi algılanan rotaların, birebir görüşmelerde elde ettikleri veriler ile aslında birbirine değmeyen yolculuk halleri olduğunu tespit ettiler. Bu durumu, Laleli kullanıcılarının ulaşım hatlarını düşey eksene çevirerek anlattılar. Alan içindeki ve dışındaki yolculuklarda tecrübe edilen bu bağlantısızlık, alan içine kurulacak çeşitli temalardaki istasyonlar ile zenginleştirilebilir mi? Okuma, dinlenme ve okuma alanı, yemek alanı gibi bağımsız kentsel donatı alanları, özgürce programlanabilen ve birleştirici bir altyapı oluşturur mu?...

PATÎKA ekibi, Laleli’yi, semt kullanıcılarıyla yaptıkları görüşme verilerinden kullanıcı gözü ile anlatmıştır. Kullanıcı karakterlerin özelliklerini, Laleli’yi nasıl kullandıklarını ve yaşadıkları küçük anektodları, rotaları ile bağdaştırarak anlattılar. Semtteki sesleri, önemli yapılar ve kesişim noktalarında gözlemledikleri sorun ve kullanımları belirttiler. Karakterlerin semti kullanım güzergahlarını ve zaman dilimini çıkartarak semtin bazı kullanıcıları gözünden şemasını vurguladılar. Peki, araçla ve yaya olarak hareketlilik süreleri ile kullanıcıların erişimlerinin, projedeki beklentilerine yönelik etkisi olur mu?...

TABU ekibi, alanda yaptıkları görüşmelerden sonra, her yapının kendi içinde birer ada oluşturduğunu tespit ettiler. Alanda, kullanıcıların yapı/ kullanım odaklı olarak hareket ettikleri ve bunların iç içe geçemediği gerçeğinden yola çıkarak “her yapı bir ada, her ada bir hikaye, her hikaye bir insan” anlatısı ile çalışmalarını gerçekleştirdiler. Yapıların hikayelerini tarihleri ve hikayeleri ve güncel durumları ile birlikte ele aldılar. Peki, Laleli’nin yayalaşma sürecinde, yapılar ve sokaklar, etkileşimleri ile birleştirici bir gerçeklik oluşturabilirler mi?...