Şehrİne Ses Ver Kentsel Tasarım Atölyesİ | İstanbul Çalışmaları Süreci
Şehirlerdeki potansiyelleri yakalamayı ve tasarlamayı, şehrin ana kullanıcıları ile birlikte profesyonellerin kentsel alanlara dokunmasını teşvik etmeyi, kaliteli ve kimlikli kentsel/kamusal alanların şehre kazandırdıklarına dikkat çekmeyi hedefleyen Şehrine Ses Ver Kentsel Tasarım Atölyelerinin ilki 1-10 Şubat tarihleri arasında SALT Galata ev sahipliğinde yapıldı. Şehrine Ses Ver Disiplinlerarası Üretim Platformu’nun ilk atölyesi, Eylül ayında Kadıköy’de infografik konusunda gerçekleşmişti. İkinci atölye de Platformun organizasyonunda, tasarimyarismalari.com, infografik.com.tr ve Sokak Bizim Derneği eşliğinde yapılıyor.
Katılımcı ve açık şehir stratejisi ile kurgulanan kentsel tasarım atölyeleri, şehirlere veya şehirlerin belli bölümlerine kullanım, bilgi ve ihtiyaç bazlarında mercek tutuyor, Geleceğin şehirleri üzerine tasarımlar geliştirerek kent ve teknoloji algısı, kentin sürdürülebilir vizyonu, dönüşüm ve yeni teknolojilerin kent yaşamına entegresi konusunda ortak paydaları oluşturuyor, Yoğun şehir dokusu içerisinde nitelikli, kaliteli, kimlikli 1:1 tasarımlar ile üretime katılarak, tasarımın kent içerisindeki rolünü, yerel zanaatlerin ve zanaatkarların tasarımcılar ile paylaşımını, genç profesyonellerin malzeme/mekan/ölçek algısını kurmayı ve bunu kamuoyu ile paylaşmayı önemsiyor.
Çalışma konuları; Kentsel Alan (Public Space), Kent Mobilyaları (Urban Furniture), Kent Bahçeleri (Urban Farms), Pavilyon (Urban Pavillion), Bilgi Tasarımı (Information Design), Infografik (Infographics) olan atölyede, disiplinlerarası beş grup, atölye yürütücüleri eşliğinde çalışmalarını sürdürüyor.
Disiplinlerarası çalışmaları, etkileşimli ve birbirini besleyici özellikte kurgulayan SSV|Platform’un yaptığı atölye duyurusuna 13 ekip başvurusu, 86 kişisel başvuru, toplam 125 tekil başvuru yapıldı. tüm başvurular titizlikle değerlendirilerek, 2 ekip ve 9 bireysel başvuru sahibi, çalışmalar için davet edildi. Katılımcılar, mimar, endüstri ürünleri tasarımcısı, kentsel tasarımcı, şehir ve bölge planlamacısı, peyzaj mimarı, toplumsal ve siyasal bilimci ve grafik tasarımcı alanlarından oluşuyor. 12 üniversiteden ve 7 bölümden gelen katılımcılarda, 3. ve 4. sınıf öğrencisi olması veya mezuniyetlerinin üzerinden en fazla 3 yıl geçmiş olması koşulu arandı.
İlk gün yapılan yuvarlak masa toplantısında proje hedefleri ve amaçları, katılımcılarla paylaşıldı. Çalışma konuları, proje vizyonunu kapsayacak şekilde aktarıldı. Kent ve yerleşim oluşumları, kamusal alan dinamikleri ve kamusal alan tanımı tartışmaları yapıldı. Kamusal alanın, sınırlı özel mülkiyet kullanımları dışında olan tüm alanları kapsadığının altı çizildi. Kentte nitelikli üretimlerin; alanı, kurgusu ve malzemeleri uygun tasarımlarla mümkün olabileceği ve bu şekilde oluşturulan kamusal alanların insanların hayat kalitesini arttırmakla beraber kent yaşantısını da her anlamda canlandırdığı tartışıldı. Etkin tasarımlara geçiş aşamasında, veri kullanımlarının infografikler yöntemi ile nasıl kurgulanabileceği, tüm proje anlatımlarının her bilgi düzeyinden insana ulaşabilmesinin önemi vurgulandı. Çeşitli ülke ve kamusal alanlardan kent mobilyaları tasarımları, kamusal alan mobilyalarındaki estetik, işlevsellik ve dayanıklılık kriterleri ile incelendi.
Tüm ekipler ilgilerini çeken konuları değerlendirerek onlara uygun alanlar seçimleri yaptılar. Alanlar ve konular üzerinden ayrıntılı tartışmalar ve çalışmalardan sonra, ekipler fikirlerini geliştirerek aralıklar ile tüm katılımcılar ve yürütücü ekibe projelerini sundular. İkinci haftasonu belirli bir kurguya ulaşan tasarımların kullanıcılar ile güçlü bağlantılar kurabilmesine yönelik olarak, kamusal alan tasarımlarındaki pazarlama senaryoları ve teknikleri peyzaj mimarı ve sanat yönetmeni Sena İzgi tarafından paylaşıldı. Kamusal alana yapılan tasarımlarda, kullanıcıları tasarımın bir parçası kabul ederek yapılan yaklaşımlar tüm katılımcılarla tartışıldı. Kullanıcıları, alan özelliklerini göz önüne alarak ışık, ses, malzeme etkileşimleri ile çeken tasarımların ana özellikleri projelerin kurgularına eklemlendi. Kamusal alan tasarımlarının geniş açılı vizyonu, tasarım kalitesi ve kurgusu ile ilişkisi ŞANALarc ortaklarından mimar ve kentsel tasarımcı Alexis Şanal tarafından ilham verici bir sunum ile aktarıldı. ‘Cömertliğe imkan veren kentsel tasarımlar’ proje örnekleri ile aktarılırken, büyük kamusal ölçekteki projelerin adım adım gerçekleştirilme pratiği yakın zamanda açılacak olan ŞişhanePark projesi üzerinden aktarıldı. Kamusal alanda yürünebilirlik ve erişilebilirlik gibi ana ihtiyaçlar katılımcılar ile tartışıldı. Beş ekip, projelerini yeniden gözden geçirerek veriler, ihtiyaçlar ve tasarımları doğrultusunda geliştirmeye devam etti.
Oldukça keyifli bir paylaşım ortamında süren çalışmalar, sunum ve paylaşım düzenlemeleri ile kamuoyuna duyurulacak. Mart ayında yapılması planlanan sunumlar ve tartışma forumu için lütfen takipte kalınız.
Exactly grubunu oluşturan Ecem Hisar, Hazal Gülşan ve İrem Yeşil, Söğütlüçeşme’yi inceleyerek projelerini tasarladılar.
Verilen konular atölyenin başvurularından itibaren hepimizin çok ilgisini çekti ve hepsini uygulamak istedik ancak ne yazık ki yalnızca iki haftamız olduğu için verilen alanlara bakıp gereksinimlerini çıkarttıktan sonra pavilyon ve kent mobilyaları konularını birleştirip, insanların da ilgilerini çekebilecek, eğlenceli ve uygulanması da aslında mümkün olan bir tasarım çıkartmaya çalıştık. Kadıköy’de Söğütlüçeşme Tren İstasyonu’nun çevresindeki park alanın ve tren raylarının altındaki tekinsizlik hissi veren alanı bekleme ve sosyalleşme alanı olarak tasarlayıp bu alanın kullanımını ve verdiği hissiyatı değiştirmeyi amaçladık. Bunu da birbirine geçebilen küplerden yararlanarak yapmayı düşündük. Böylece bölgedeki halkın da pavilyonu istedikleri gibi tasarlamalarını sağlayacak esneklikte bir tasarım ortaya çıkarttık.
Bu süreçte Merve, Ertunç, Emrah, Arzu ve Erman her aşamada yanımızda olup zaman zaman yaptıkları sunumlar, zaman zaman da verdikleri bireysel tavsiyelerle projelerin tasarlanmasında oldukça yardımcı ve etkili oldular. Hepsine çok teşekkür ediyoruz ve en kısa zamanda yeni bir atölyede birlikte çalışmayı istiyoruz.
Bostancıbaşı grubunu oluştıran Didem Aybaş, Hande Kalender ve Melda Yanmaz, İstanbul’daki sürdürülebilir üretimi ‘Kent Bostanları’ çalışmalarında infografik olarak çalıştılar.
Bostancıbaşı grubu olarak biz, grafik tasarımcı, endüstri ürünleri tasarımcısı, permakültür tasarımcısı, mimar ve peyzaj mimarı olmamızın yanı sıra sürdürülebilirliği, doğayı ve sosyalleşmeyi seven üç farklı kişileriz. Bununla beraber gündemi takip eden ve ilgimizi çeken konular ile ilgili neler yapabileceğimize kafa yoran, konuşmakla kalmayarak bunları kağıda dökmeye çalışan insanlarız. Bu atölyenin başlama zamanı ile paralel olarak gündemde olan Antalyalı pazarcıların eylem yaparak kontak kapatması, ilgimizi çekti ve bununla ilgili bir çalışma yapmak istedik. Çalışma için bilgi toplarken meyve ve sebzelerin ne kadar uzaklıktan, ne şekilde geldiğini gördük ve bunların üretici, satıcı ve alıcı için negatif paydalarını gördük. Daha sonra kent içerisinde meyve sebze üretimi yapma fikri doğdu. Bunun ile beraber kent bahçeleri konusunu kent bostanlarına nasıl çeviririz diye düşündük. İnsanların daha fazla toprakla haşır neşir olmasını, kendi meyve sebzelerini mahallelerinde, evlerinin bahçelerinde ve balkonlarında, yetiştirebilmelerini sağlamayı amaçladık. Konu ile ilgili bilgileri harmanlayarak bir infografik hazırlıyoruz. Umarız bu herkes için uygulanabilir, yararlı ve keyifli olur.
Pusula Grubunda, Kübra Cenk, Kübra Demirtuna, Zeynep Burcu Kaya, Süleymaniye Bölgesinin, Eminönü ve Beyazıd Meydanı’ndan keşfine yönelik bir proje geliştirdiler.
Pusula grubu olarak yaptığımız ilk konuşmalarda üçümüzü heyecanlandıran şeylerin birbirine ne kadar benzediğini keşfettik. İstanbul’a, gezmeye, yeni tatlara, her çeşit iyi tasarıma olan sevgimizden bahsederken konu kendiliğinden şekillendi. Çünkü ortaya çıkaracağımız ürün bunları içermeliydi. İstanbul’un hak ettiği değeri göremeyen köşelerini ortaya çıkarmalı, insanları yürümeye ve keşfetmeye teşvik etmeliydik.
Heyecanımıza kendimizi belki biraz fazla kaptırarak iki haftaya sığdırabileceğimizden çok daha fazlasını yapmak istedik: Bir rota çizip başlangıç ve bitiş noktalarına bilgilendirme panelleri ve oturma elemanları yerleştirerek meydanlar oluşturma, yol boyunca kendi ikonlarımızı içeren bilgilendirme levhaları yerleştirme, üzerine düştüğümüz sorunu tespit eden bir infografik, meydanlarda ücretsiz wifi’dan paylaşılacak bir akıllı telefon uygulaması…
Bu fikirlerin hiçbirinden vazgeçmek istemesek de adım adım ilerlemeye karar verdik. Rota çizimi ilk aşama elbette. Kullanacağımız fotoğrafların çekimi bu adıma dahil oldu. Rotanın her köşesine baktığımız koca bir gün geçirdik. İkinci haftasonu gelmeden önce göstereceğimiz noktalar hakkında bilgi topluyoruz. Bir an önce tasarıma başlamak istiyoruz, fotoğraflar üzerinde çok keyifli kolajlar hazırlayacağız. Umarız bizi heyecanlandıran tüm fikirleri bir gün sunumda değil, sokakta görürsünüz.
Süpriz grubundan Hilal Kurt, Kıymet Uzun ve Selen Çatalyürekli, Üsküdar Meydanı ve kamusallığı inceleyerek Sürpriz Yansımalar başlıklı projelerini geliştirdiler.
Üsküdar Meydanı, son dört ay içinde, ‘Marmaray’ ulaşım sisteminin de eklenmesiyle; şehrin diğer yakasına pratik ulaşım sistemleri sunmaktadır. Ancak buna karşın, meydanın insan ve araç sirkülasyonu, oldukça kaotik bir haldedir. Kamusal alanın merkezinde bulunan fiziksel sınırlandırmalar ve yeni eklenen ulaşım sistemlerinin entegrasyonun plansız şekilde yapılması vb. nedenler, bu kaotik duruma neden olmaktadır. Grubumuz, bu durumun görsel temsilini, meydanın yaya geçiş noktasına konumlandırılan yerleştirmeyle, kentin ana kullanıcılarına alternatif bir yöntemle tekrar algılamasını sağlamayı hedeflemektedir.
Tasarımımızı konumlandırdığımız noktanın tespitinde; odak, kamusal alan kullanımı, istatistiki verilerin karşılaştırılması ve imaj analizi yöntemlerinden yararlanılmıştır. Yerleştirmemizin oluşturulmasında ve konumlandırılmasında, şehrin çok benzer kaotik ve yapısal özelliklerine sahip Karaköy Meydanı’yla karşılıklı interaktif görüntü teması sağlanacaktır.
Artı Bir grubundan Müge Güler, İrem İnce ve Hilal Burcu Kocaoğlu, Metrobüs deneyimini inceleyerek bir yönlendirme paketi üzerinde çalıştılar.
Çalışmamızda, İstanbul’u tanımladığımızda etkili bir deneyim olarak değerlendirebileceğimiz “Metrobüs” kavramını ele almak istedik. Bunun için İstanbul’un kaos ortamının kısa bir özeti olan metrobüs’ü ilk önce kullanıcıları ve yaşadığı sorunları ile gözlemledik. Özellikle, metrobüsü ulaşım aracı olarak sık kullanmayanların yaşadıkları şaşkınlıkları en alt seviyeye indirgemek ve bu süreçte yaşayacakları metrobüs deneyimini en bilinçli hale getirmek için bir yönlendirme paketi hazırlamaya karar verdik. Bu amaçla; metrobüs kullanıcıların yaşadığı en önemli sorunlardan biri olan bilgilendirme ve yönlendirme konularını ele alarak, kullanıcıların bilet alım aşamasından, metrobüsle varmak istedikleri noktaya kadar olan süreçlerini yönlendirme paketimizle tasarlamaya çalıştık. Bu süreçte, gözlem noktamız olarak en önemli aktarma noktalarından biri olan, metrobüsün otobüs ve metroyla bağlantısını sağlayan Mecidiyeköy aktarma noktasını ele aldık. Yönlendirme paketi kapsamında olan, kullanıcının yalnız metrobüs kullanımı sırasında değil, metrobüsten indikten sonrada hızlı ve bilinçli bir şekilde aktarmak istedikleri noktaya, soru sormadan nasıl ulaşabileceklerini kurguladık. Bu amaçla, İstanbul’un en önemli ulaşım akslarından biri olan metrobüs hattının, kullanım aşamasında yaşanan yönlendirme ve bilgilendirme sorunlarını ele alarak, gereksinimlerini bir tasarım paketi olarak ortaya koymayı düşündük.
Atölye Yürütücüleri
Merve Akdag Öner sehrinesesver kurucusu
İTÜ Mimarlık Bölümü mezunu, özel sektörde mimar olarak çalışıyor. Şehrine Ses Ver proje koordinasyonunu yapıyor.
Ertunç Öner tasarimyarismalari.com kurucusu
İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü mezunu, tasarımcı, MSGSÜ Bilgisayar Ortamında Sanat ve Tasarım yüksek lisansına devam ediyor.
Arzu Erturan sokakbizimci
MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü lisan ve yüksek lisans mezunu, aynı bölümde Araştırma Görevlisi olarak çalışıyor.
Erman Topgül sokakbizimci
AÜ DTCF Sosyoloji Bölümü mezunu, MSGSÜ’de Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde yüksek lisans yapıyor.
Emrah Cengiz infografik.com.tr kurucusu
İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü mezunu, dijital marketing sektöründe tasarımcı olarak 10. yılını doldurdu.
Katkıları için ilk atölye katılımcılarından Ayşe Ece Eyisoy’a, tüm konuklarımıza ve fikirlerini paylaşanlara teşekkür ederiz.
Armağan Canan
Harika fikirler! Mart ayında gerçekleşecek sunumları merakla bekliyorum.
admin
18 Mart’taki sunumlara bekliyoruz!http://www.tasarimyarismalari.com/sehrine-ses-ver-kentsel-tasarim-atolyesi-istanbul-sunumlari-ve-forumu/
Pingback:Şehrine Ses Ver Kentsel Tasarım Atölyesi İstanbul Sunumları ve Forumu – Tasarım Yarışmaları