işbirliği ile Ordu Caddesi ve çevresine yönelik düzenlenen Laleli Keşif ve Kentsel İnfografik Atölyesi, ekip çalışmaları ile sürüyor. Atölye çalışmaları, alana kentsel tasarım projesinin uygulanması öncesinde, alandaki kullanımları görmek, potansiyelleri ortaya çıkarmak ve hareketliliği ölçmek gibi ihtiyaçlar üzerine, “alanı ve kullanıcıları tanımak” temalı olarak yapılıyor.
Laleli ve çevresinde gerçekleştirilecek atölyenin katılımcıları, çevrimiçi başvurulardan, yürütücü ekip tarafından, değerlendirme kriterlerine göre puanlanarak seçilmiştir.
Laleli Ordu Caddesi ve çevresinde, alandaki kullanımları ortaya çıkarmak, potansiyelleri görünür kılmak ve alandaki hareketliliği ilişkilendirmek amaçlarıyla; ‘alanı ve kullanıcıları anlamak’ temalı olarak İBB Ulaşım Planlama Müdürlüğü, Zemin İstanbul ve Şehrine Ses Ver işbirliği ile keşif ve kentsel infografik atölyeleri düzenleniyor.
Toplum yaşantısını oluşturan temel duygular, ihtiyaçlar ve veriler; yaşam tarzını ve toplumsal gelişimi körüklüyor, yaşantının oylumlarını/mekanlarını oluşturuyor, kullanıcıların veya mimarların yöre mimarlığını oluştururken tutunduğu ana kollardan biri oluyor. Anadolu’nun besleyip büyüttüğü kadim uygarlıklardan bu yana, bu tutumu toplumsal yapının yerel yerleşke özellikleriyle ilişkisinde belirgin bağlarla görebiliyoruz. Bir taraftan teknolojinin, uzay biliminin yeni kulvarlar açtığı, diğer yandan doğanın kendini dengelemeye çalıştığı bu dönemde, elimizdeki araçlar ve güncel deneyimlerimiz ile geçmişin bilgeliği buluşup yaşantımızın oylumlarında neleri dönüştürebiliriz ve sağlıkla geleceğe taşıyabiliriz?
Küresel salgın döneminde büyük bir ivme ile artan siber-fiziksel sistemler ile yaratıcı disiplinlerin dünyasının kesişiminde, şimdiki ve gelecekteki yaşama alanlarımıza yönelik ortaya çıkacak büyük bir keşif dünyasının eşiğindeyiz. Bizi heyecanlandıran bu süreçte, imece ve Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı işbirliğinde, ara studio kolaylaştırıcılığında düzenlenen, küresel salgın sürecinin getirdikleri, dönüştürdükleri ile ilgili olarak “Birlikte Öğrenme: Ekosistem Buluşması” yapıldı. Biz de sosyal girişimimiz Şehrine Ses Ver’den Merve Akdağ Öner ile, dönüşen çalışma alanları ve kültürü ile ilişkili, Çalışma Kültürü 5.0 adını verdiğimiz oturuma ev sahipliği yaptık. Oturumda, katılımcı kurum ve kuruluşlardan kişiler ile “Endüstri 5.0’a eklemlenen, insan ve anlam odaklı Toplum 5.0 çerçevesinde çalışma kültürümüzü değerlendirerek neleri tanımlayabiliriz?” üzerine konuştuk.
“Şehirlerin bulaşıcı hastalıklardan dolayı artan riskli bölgeler olarak görülebileceğine dair tarihsel ve çağdaş kanıtlar karşısında, insanların yoğunluk algıları gerçekten hijyen endişelerinden etkileniyor mu?” Bu soruya yönelik doğrudan bir araştırma yapılmaması, bu konuyu keşfetmek için bir deney tasarlamamı sağladı.
Tarihe Rengini Kat! çağrısı ile yola çıktığımız etkileşimli panomuz, 27-29 Nisan tarihleri arasında Heritage İstanbul Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarı ve Konferansları Alanında katılımcılar ile buluştu. 3 günde sektör uzmanlarının ve ilgililerinin yoğun katılımının olduğu, fuar sonunda da Kültürel Miras Sohbetleri alanında değerlendirme forumunu düzenlediğimiz…
Şehrine Ses Ver olarak geliştirdiğimiz çeşitli alan araştırmalarından sonra, kamusal alan kullanımlarını daha detaylı değerlendirebilmek, katılımı yoğunlaştırmak, kent kullanımlarındaki görüşleri haritalamak hedefiyle Düşlerinle Gel panosunu tasarladık. İnfografiklerle kenti tanımıştık, ‘yavaşla ve keşfet’ diyerek görüşümüzü zenginleştirmiştik. İnsanların daha yoğun katılacağı ve bu yoğun bilgiden tasarım yoluna girebileceğimiz bir yöntem arayışı içerisindeydik. Düşle Beşiktaş Festival ekibinin daveti ile kamusal alanda deneysel bir araştırma yapma fırsatımız doğmuş oldu. Öncesinde bu konuda bir altyapı araştırması yapmış olduğumuzdan bu fırsatı yakalayabildik. Hem naif, hem de insanların gönüllerine dokunabilecek bir çağrı ile “düşlerinle gel” dedik. İnsanlar önce düş kursunlar, bunun için elleriyle işlesinler ve harekete geçsinler diye tasarladık.
Etkileşimli pano, 2015 yılında Beşiktaş Meydanı’nda, 2016 yılında Sanatçılar Parkı’nda kuruldu ve birkaç günlük de olsa kendi örüntüsünü oluşturdu. Çeşitli yaşlardan, fikirlerden, kullanıcılardan sadece doğal yönlendirilmelerle gelenlerden büyük ilgi gördü. Analiz edilmiş içeriği yönlendiren doğru bir soru-cevap ilişkisi ve etkili bir iletişim stratejisini, el işi ile birleştirerek deneysel bir yaklaşım getirmek ana hedeflerimizden biriydi. Nitekim insanlar bu motivasyonumuzu yakalayarak güven duydu ve el birliği ile panoyu her gün bir kere daha renklendirdi. Toplam 403 katılım yapılan panodaki cevapları, her kişisel cevabı değerlendirebilecek şekilde gün sonunda tek tek saydık. Nadasa bıraktığımız verilerimizi yakın bir zamanda tekrar çıkararak analiz etmeye başladık ve değerlendirdik.
bomontiada tarihin ve mirasın izini sürüyor, “Köklerin Hikayesi”nin peşine düşüyor. Sakini olduğu semtin geçmişiyle bağlarını güçlendirmek ve farklı kültürlerin miras sofralarını bir araya getirmek için, 2016 yaz aylarında Şehrine Ses Ver ile Bomonti semt dokusuna özel bir atölye düzenlendi. Atölye sonucunda çıkan ürünler 1 Ekim Cumartesi günü saat 17.00da bomontiada avluda Bomontililer ve ilgili kişilerle tartışılacak.
Kentte ortak üretim kültürünü oluşturan ve yaygınlaştıran sosyal tasarım girişimi Şehrine Ses Ver, Haziran ayında Bomonti’nin çevresel, mimari ve üretim süreçlerini inceleyen bir keşif ve infografik atölyesi gerçekleştirdi. Bomonti’nin geçmişten günümüze köklerini araştırmak için seçilen beş konu; yapısal dönüşüm, sanayi, kamusal alanlar, rotalar ve potansiyel kesişim alanları olarak belirlendi. Ekiplerle ilk haftasonu çalışmasında altyapı oluşturacak veri analizleri, infografik ve iletişim stratejileri ile Bomonti tarihi, dönüşümler ve kültürel kimlikleri ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Bomonti’nin ilk sanayi fabrikaları süreci, 1973 köprü inşaatı süreci ve Bomonti tüneli sonrasındaki dönüşümleri ele alındı. Alanın kent içi küçük sanayi kimliği ile yıllarca İstanbul’un merkez noktalarından birinde olması, sosyal yapıları ile birlikte tartışıldı. Kentsel tasarımın toplumsal ilişkileri de tasarladığı, alanın coğrafi potansiyellerinin sanayi hafızasındaki yeri değerlendirildi.
bomontiada keşif ve infografik atölyesi, 4 Haziran cumartesi günü başladı. Başvurulardan seçilen 4 ekip ile başlayan çalışmalarda öncelikle katılımcılar atölyeden beklediklerini dile getirdiler. Disiplinlerarası etkileşim, tasarım ve iletişim yöntemleri ile kamuya yararlı ortak bir iş üretmek amacı ilk sıralardaki beklentiler oldu. 4 farklı üniversiteden, 9 farklı bölümden, 50% öğrenci 50% mezun olan katılımcılar, yürütücü ekip ile atölye ortamını beslediler.
Şehrine Ses Ver ile kültürler arası ve disiplinler arası etkileşimi hedefleyen bomontiada’nın ilk keşif ve infografik atölyesine bu haftasonu başlıyoruz. Tarihsel, yapısal ve kültürel katmanları çok geniş olan alandaki yapacağımız atölyede, bu izleri bulmayı, ortaya çıkarmayı ve etkileşimlerini tasarlamayı hedefliyoruz.
İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim görevlilerinden Zeynep Ataş ve Nizam Sönmez, Mardin Artuklu üniversitesinde stüdyo öğrencileri ile birlikte bir araştırma ve üretim süreci gerçekleştiriyor. Kolektif bir çalışma olan “Zanaatin Algoritması” zanaatleri derinlemesine araştırıp bir algoritma üretmeyi deniyor.
5-6 Haziran tarihlerinde 24 saatlik maraton şeklinde gerçekleşecek tasarım kampımıza başvurularınız için teşekkür ederiz. 5 Haziran saat 19.00 da başlayacak atölyemiz, 6 Haziran saat 16.00 da tanışma toplantısı ve atölye sunumları ile sona erecektir.
Mayıs ayında Kayseri Mimarlar Odası’nın davetlisi olarak Kent Tartışmaları-2 etkinliğine katıldık. Kayseri’deki üniversitelerden çeşitli bölümlerden gelen öğrenciler ile kentin ulaşım sistemi üzerine çalışmalar gerçekleştirdik. Ekibimizden Merve Akdağ Öner ve Sevcan Alkan’ın yürüttüğü atölyede, katılımcı öğrencilerin, en çok kullandıkları rotalardaki algıları üzerine çalıştık. Bir de baktık…
Şehrine Ses Ver, kentlerimizdeki ortak üretim kültürünü oluşturan ve yaygınlaştıran tasarım odaklı bir sosyal girişim platformudur. Şehrine Ses Ver tarafından organize edilen atölye, etkinlik vb. çalışmaların tamamı, kent yaşamına ilgi duyan mimar, grafiker, ürün tasarımcısı ve sosyologlar gibi çeşitli uzmanlık alanlarının katılımıyla hayat buluyor. Yerel/bölgesel…